SİGARAYA KENDİNİ ESİR ETMEK
Tiryakiler sigarayı genellikle sağlık, para ve sosyal saygınlık gibi nedenler yüzünden bırakmaya karar verirler. Bu korkunç uyuşturucuyla ilgili beynimize işlenmiş asılsız inançların bir bölümü kendini sigaraya esir etmektir.
İnsanlık geçen yüzyıl esirlikten kurtulma için o kadar savaş verdikten sonra tiryakiler kendi kendilerini yaşam boyu esirliğe mahkum ederler. Sigara içtikleri zaman bile aslında içmemek ister ve bu isteklerini içine atarlar. İçtiğimiz sigaraların çoğundan zevk almak bir yana içtiğimizi bile fark etmeyiz. Ancak bir süre sigarasız kaldıktan sonra sigaradan zevk aldığımız aldatmacası ortaya çıkar (örneğin sabah içtiğimiz ilk sigara yada yemek sonrası içilen sigara vs.)
Sigara, sigarayı azaltmak yada bırakmak istediğimiz yada toplumun sizi içmemeye zorladığı zaman (hastanelerde, süpermarketlerde, tiyatrolarda, kiliselerde vs.) değer kazanır.
Sigaraya çok düşkün tiryakiler sigara yasağının giderek daha da çok yayılacağını akıllarının bir köşesine yerleştirsinler. Bugün metrolarda geçerli yarın bütün resmi yerlerde uygulanacak.
Sigara içen bir insanın bir başkasının evine gittiğinde “sigara içersem rahatsız olur musunuz?” diye sorduğu zamanlar geçti artık. Bugün yabancı birinin evine giden zavallı bir tiryaki çerisiz bir şekilde küllük aranır ve içinde izmarit görmeyi umar. Küllük bulamazsa sigarasızlığa dayanmaya çalışır. Dayanamazsa sigara içmek için izin istemek zorunda kalır ve “İçmeden duramıyorsanız için”, yada “İçmezseniz daha iyi olur, çünkü koku sonra uzun süre çıkmıyor.” gibi yanıtlar alır.
Kendini zaten kötü hisseden zavallı tiryaki o anda yerin dibine girmek ister.
Sigara içtiğim zamanlarda kiliseye gitmek benim için bir azaptı. Kızımın düğününde bile gururlu bir baba olarak orada durmam gerekirken ben ne yaptım? “Umarım yakında bu iş biter de dışarıya çıkıp bir sigara yakabilirim” diye düşündüm.
Böyle durumlarda tiryakileri izlemek size yardımcı olabilir. Hemen bir araya gelirler ve bir değil yirmi paket birden çıkar ortaya. Konuşulanlar hiç değişmez.
“Sigara içiyor musunuz?” “Evet, buyurun benden yakın.” “Sonra da bir tane sizden alırım.”
Sigaralarını yakarlar, derin bir nefes alırlar ve “ne şanslıyız, bizim bir ödülümüz var, sigara içmeyen zavallıların ödülü yok.” diye düşünürler.
Sigara içmeyen zavallıların ödülü yoktur. İnsanlar bedenlerini sistemli bir şekilde zehirlemek üzere yaratılmamıştır. Ne acıdır ki, tiryakiler sigara içerken bile sigara içmeyenlerin yaşamları boyunca sahip olduğu iç huzur ve öz güvene sahip değillerdir. Sigara içmeyen bir insan kilisede oturup zaman geçmesini beklemez. Yaşamının tadını çıkarır.
Kışın kapalı salonda bowling oynarken sürekli tuvalete gidiyormuş gibi yapıp sigara içtiğimi anımsıyorum. Hayır o zamanlar okula giden on dört yaşında bir genç değil, kırk yaşında seçkin bir muhasebeciydim. Ne acı. Oynadığım zaman bile oyundan zevk alamazdım. En sevdiğim hobi olduğu halde zevk almak yerine tekrar sigara içebilmek için oyunun sonunu beklerdim.