Sigara kadar sinsi ve kurnaz bir tuzak yoktur. Akıl almayacak kadar zekice düşünülmüştür. Bizi başlangıçta bu tuzağa düşüren, tuzağın içindeki binlerce yetişkindir. Bize sigaranın dünyanın parasına mal olan, ölüme yol  açan pis, iğrenç bir alışkanlık olduğunu söylemelerine rağmen biz hiçbir keyfi olmadığına inanamayız. Sigara alışkanlığının acıklı yanlarından biri de alışana kadar birçok uğraş vermemizdir.

Yemi, peyniri olmayan tek tuzak sigaradır. Ağzımızın suyunu akıtan sigaranın enfes değil iğrenç tadıdır. İlk içtiğimiz sigaranın tadı güzel olsaydı alarm çanları çalardı ve zeki bir insan olarak yetişkinlerin yarısının büyük paralar harcayarak kendilerini neden zehirlediklerini anlayabilirdir. Ama o ilk sigaranın tadı iğrenç olduğundan acemi beynimiz hiçbir zaman bağımlılık kazanamayacağımız kanısına varır ve zevk almadığımızdan dolayı ne zaman istersek o zaman bırakabileceğimizi sanırız.

İnsanı hedefine ulaşmaktan alıkoyan tek uyuşturucu sigaradır. Genç erkekler sert bir izlenim bırakmaya, Humphrey Bogart yada Clint Eastwood’a özenerek başlarlar. Oysa sertlik ilk sigaranın verdiği en son duygudur. İnsan içine çekmeye cesaret edemez ve çok içtiğinde önce baş dönmesi sonra mide bulantısından yakınır. O anda yapmak istediği tek şey diğerlerinden ayrılıp o pis sigaraları atmak olur.

Kızlar deneyimli, modern genç kadın olma amacındadırlar. Sigaralarını içerken ne kadar komik olduklarını hepimiz görmüşüzdür. Erkekler sert, kızlar da deneyimli ve modern görünmeyi öğrendikten sonra sigaraya hiç başlamamış olmayı dilerler.

Böylece yaşamımız boyunca neden sigara içtiğimizi açıklamaya çalışır. Çocuklarımızı bu tuzağa karşı uyarır ve ara sıra kendimiz bırakmaya çalışırız.

Tuzak öyle ayarlanmıştır ki sigarayı ancak sağlık ve para sorunu olduğunda yada cüzamlı muamelesi görmekten rahatsızlık duyduğumuz stresli, sıkıntılı anlarda bırakmaya çalışırız.

Bırakır bırakmaz da sıkıntımız artar (o korkunç sigara özlemi) çünkü stres anında rahatlamak için kullandığımız eski arkadaşımız artık yoktur yanımızda.

Birkaç gün eziyet çektikten sonra yanlış bir zaman seçtiğimize karar verir daha az stresli bir anı beklemeye başlarız. O an geldiğinde ise bırakma nedenimiz ortadan kalkmış olur. Tabii o an hiç gelmez çünkü kendimizi yaşamımızın giderek daha stresli olduğuna inandırmışızdır bir kere. Anne babamızın korumasından çıktığımızda yaşamımızın doğal akışı ev kurmak, borçlar, çocuk, daha fazla sorumluluk isteyen görevler vs. Olur. Bu da bir yanılgıdır. Aslında yaşamımızın en stresli dönemleri çocukluğun ilk yılları ve ergenlik dönemidir.  Biz  genellikle  sorumluluğu  stresle  karıştırırız.  Sigara  içenlerin yaşamları otomatik olarak daha çok stres doludur. Çünkü tütün toplumun ileri sürdüğü gibi bizi rahatlatmak yada sıkıntılarımızı hafifletmek yerine tam tersine daha sinirli ve gergin olmamıza neden olur.

Sigarayı bırakan tiryakiler bile (bir çoğu yaşamlarında bir veya birden daha çok kez denerler) gayet mutlu bir yaşam sürerken birdenbire tekrar bağımlılık kazanırlar.

Bu sigara konusu büyük bir labirente dönüşmeye benzer. Girer girmez kafamız dumanlanır, aklımız  karışır  ve  yaşamımızın  geri  kalan kısmını kurtulmaya  çalışarak geçiririz. Bir çoğumuz başarırız fakat bir süre sonra tekrar aynı tuzağa düşeriz.

Ben otuz üç yılımı labirentin çıkış yolunu aramakla geçirdim. Bütün tiryakiler gibi bir türlü işin içinden çıkamıyordum. Sonunda kendime mal edemeyeceğim bazı ilginç durumların bir araya gelmesi sonucunda başardım. Sigarayı bırakmakta daha önce neden bu denli güçlük çektiğimi, bıraktığımda ise bırakmanın neden bu denli kolay ve eğlenceli olduğunu merak etmeye başladım.

Sigarayı bıraktığımdan beri sigaranın sırlarını çözmeyi önce hobi, sonra meslek edindim. Sigara Rubik küpü gibi çözülmesi neredeyse olanaksız karışık ve büyüleyici bir bilmeceye benzer. Fakat bütün karmaşık sabır oyunları gibi cevabı bilindiğinde çözümü çok  kolaydır.  Ben  sizi  labirentten  dışarıya  çıkarıp  bir  daha  oraya  girmemenizi sağlayacağım. Yapmanız gereken tek şey talimatlarımı uygulamaktır, yalnız bir kez yanlış yola saparsanız diğer talimatların anlamı kalmaz.

Bir kez daha vurgulamak istiyorum ki sigarayı herkes bırakabilir. Yalnız önce gerçekleri ortaya koymak gerekir. Hayır bizde korku yaratan gerçekleri demiyorum, onları bildiğinizi biliyorum. Sigaranın doğurduğu kötü sonuçlarla ilgili yeterli enformasyon var zaten. Bu sizi sigaradan vazgeçirseydi şimdiye kadar çoktan bırakırdınız. Benim söylemek istediğim sigarayı bırakmakta neden bu denli güçlük çektiğimiz. Bu soruyu yanıtlamak için neden hala sigara içtiğimizin nedenini bulmamız gerekir.

Arayınız...