Sigarayı “irade yöntemi” ile bırakmaya çalışan bir çok tiryaki motivasyonunun güçlendirmeye çalışırken bir sürü yanlış motivasyon toplar.

Bunun birçok örneği vardır. En tipik örneği: “Tasarruf edeceğim parayla ailemle çok güzel bir tatil yapabiliriz.” Bu mantıklı ve akıllıca bir plan gibi gelebilir ama temelde yanlıştır, çünkü kendisine saygı duyan bir tiryaki tatile çıkmak yerine yılın elli iki haftası sigara içmek ister. Sonuçta tiryaki hâlâ kuşkuludur, çünkü hem elli hafta boyunca sigaradan vazgeçmek zorundadır hem de sigarasız bir tatilden zevk alıp almayacağından emin değildir. Bu mantık tiryakinin büyük bir özveride bulunduğu duygusunu güçlendirir ve gözünde sigaranın değerini iyice artırır. Bunun yerine en iyisi olaya şöyle yaklaşmaktır: “Sigara içerek ne kazanıyorum?” Başka bir örnek: “Daha iyi bir araba alabilirim”. Doğru. Bu plan arabayı alana kadar insanı oyalar. Fakat yeni araba hevesi geçer geçmez özveri duygusu yine ortaya çıkar ve tiryaki er yada geç tekrar tuzağa düşer.

Bir başka tipik örnek ise iş arkadaşları ve yakınlarla anlaşmalar yapmaktır. Bu yöntemde günün belli zamanlarında duyulan sigara içme isteği kendiliğinden ortadan kalkar. Yine de bazı nedenlerden dolayı başarısızlıkla sonuçlanır:

1.    Motivasyon yanlıştır: Başkaları sigarayı bırakıyor diye siz neden bırakacaksınız ki? Bu yalnızca özveri duygusunun artmasına yol açar. Bütün tiryakiler aynı anda sigarayı bırakmaya içtenlikle karar verirlerse ne iyi olur. Fakat hiç bir tiryaki sigarayı bırakmaya zorlanmamalıdır. Aslında tiryakilerin hepsi içlerinden sigarayı bırakmak isterler fakat bırakmaya tamamen hazır değillerse böyle bir anlaşma yalnızca sigara içme isteklerini artırır. Gizli gizli içmeye ve kendilerini giderek daha bağımlı hissetmeye başlarlar.

2.      “Eziyeti paylaşmak” veya birbirine bağımlı olmak: Tiryaki sigarayı “irade yöntemi” ile bırakmaya çalıştığında sigara içme isteğinin geçmesini beklerken eziyet çeker. Çektiği eziyete dayanamayıp sigara içerse başarısızlığa uğramış olur. “İrade yönteminde” birinin er yada geç dayanamayıp vazgeçeceği önceden programlanmıştır. Böylece diğerleri bekledikleri bahaneye kavuşmuş olurlar. Onların suçu yoktur. O kişi vazgeçmeseydi onlar dayanacaklardı ama şimdi yarı yolda bırakılmış oldular. Aslında çoğu gizli gizli içiyorlardır bile.

3.      “Eziyeti paylaşmanın” öteki yüzü “övgüyü paylaşmaktır”. Paylaşma olduğu zaman başarısızlık anında saygınlık yitirmek o kadar kötü değildir. Sigarayı bırakan kişi büyük bir başarı kazanmanın mutluluğunu yaşar. İnsan tek başınayken arkadaşlarının ve yakınlarının onayı onun için ilk günlerde gereksinim duyacağı büyük bir ödül olur. Herkes aynı anda aynı şeyi yapıyorsa övgüyü paylaşmak gerektiğinde ödül azalır.

Yanlış motivasyonların diğer klasik bir örneği ise rüşvettir (örneğin anne baba çocuklarına sigaradan vazgeçmeleri için para önerir veya “dayanamazsam sana 100 pound vereceğim” diyerek kişi kendini koşullar). Bir filmde böyle bir şey görmüştüm. Sigarayı bırakmaya çalışan bir polis memuru sigara paketinin içine 20 pound koyar ve kendi kendine bir anlaşma yapar. Bir daha sigara içmek için önce o parayı yakacaktır. Bu onu birkaç gün sigara içmekten alıkoyar ama sonunda parayı yakar.

Kendinizi aldatmayın. Bir tiryaki sigara için ortamla olarak 30.000 pound harcar. Sigara içmenin ölümcül bir hastalığa yakalanma riski dörtte birdir. Sigara insanın yaşam boyu  kötü bir  ağız  kokusuna sahip olmasına, ruhsal ve  fiziksel  işkence çekmesine, sigaraya esir olmasına, toplum tarafından küçük görülmesine ve öz saygısını yitirmesine neden olur. Bütün bunlar sigarayı bırakmak için yeterli değilse birkaç göstermelik neden hiç etkili olamaz, tam tersine özveri duygusunun güçlenmesine yol açar. Olaya artık şöyle bakın.

Sigara içmenin bana ne yararı var? HİÇ! Neden sigara içmek zorundayım? ZORUNDA DEĞİLSİNİZ!

KENDİ KENDİNİZİ CEZALANDIRIYORSUNUZ.

Arayınız...