Son sigaranızı söndürdükten sonra yaklaşık üç hafta kadar sigara özlemi çekebilirsiniz. Bu birbirinden ayrı iki faktöre dayanır.

1.      Nikotin eksikliği, bir boşluk veya güvensizlik duygusu, tiryakilerin özlem diye tanımladığı bir tür açlık veya ellerle ilgili bir şey.

2.      Bazı olayların yarattığı psikolojik etki, örneğin telefonda görüşmek.

Tiryakiler “irade yönteminde” bu iki etken arasındaki farkı anlamamak ve ayırt edememekten dolayı güçlük çekerler. Sigarayı bırakmayı başarmış birçok kişinin tekrar tuzağa düşmesinin nedeni de budur.

Nikotin eksikliği insana acı vermez ama hafife de alınmamalıdır. Açlığın çok güçlü bir dürtü olmasına ve yemeksiz kaldığımız zaman sinirlerimizin bozulmasına karşın bütün gün yemek yemediğimiz zaman yalnızca midemiz guruldar, acı çekmeyiz. Vücudumuz nikotinsiz kalınca da aynı şey olur. Aradaki fark vücudumuzun besine gereksinim duyduğu, zehre duymadığıdır. Doğru mantıkla yola çıkıldığında özlemle başa çıkmak kolaylaşır ve kısa bir süre sonra özlem yok olur.

Tiryakiler “irade yöntemi” ile de olsa birkaç gün sigarasız kalmayı başarırlarsa nikotin özlemi kısa sürede kaybolur. Sorun ikinci faktördür. Tiryakinin belli zaman ve durumlarda sigara isteğini karşılamaya alışmış olması çağrışımlar doğurur (örneğin: “Sigara olmadan içkiden zevk alamam”). İkinci bir örnek bunu belki daha iyi açıklayabilir.

Birkaç yıl sinyalleri sürücünün solunda olan bir araba kullandıktan sonra sinyalleri sağda olan bir araba kullanmaya başladığınızda sağda olduklarını bildiğiniz halde birkaç hafta boyunca sinyalleri çalıştırmak istediğinizde silecekleri çalıştırırsınız.

Sigara bırakmak da buna benzer. Sigarasızlığa alışma süresinin başında belli durumlarda çağrışım mekanizması çalışmaya başlar. O anlarda sigara istediğinizi sanırsınız. İnandırılmış olduğunuz aldatmacaların etkisine başından karşı koyarsanız çağrışım mekanizması çabuk kaybolur. “İrade yönteminde” tiryaki sigara içme isteğinin gitmesini bekler; böylece çağrışım mekanizmasını ortadan kaldırmak yerine artırır.

Yemek yemek özellikle arkadaşlarla birlikte bir restorandayken sigara çağrışımı yaptırır. Sigarayı bırakmış kişi sigara içemediği için sıkıntı duyar. Arkadaşları sigaralarını yaktıklarında kişinin bir şeyden yoksun kaldığı duygusu daha da artar. Artık o, güzel yemekten ve arkadaşlarıyla birlikte olmaktan zevk alamaz çünkü bunlar ona sigarayı anımsatır. Böylece üç kat daha fazla eziyet çeker ve sigara konusundaki asılsız inançlar iyice beynine yerleşir. Oysa kararlı olup biraz dayanabilirse kaderini kabul edip yaşamına devam edecektir. O asılsız inançların etkisi kısmen sürer ve sigaraya sağlık yada para yüzünden bırakmış kişilerin uzun yıllar belli durumlarda sigara özlemi çekmelerine neden olur. Bu kişiler akıllarındaki sigara hayali yüzünden huzur bulamaz ve kendilerine boşu boşuna eziyet çektirirler.

Benim yöntemimde bile başarısızlığın en büyük nedeni çağrışım anında gösterilen tepkidir. Sigarayı bırakmış kişi sigarayı kimyasal etkisi olmayan bir ilaç olarak görmeye başlar. “Sigaranın bana yararlı olmadığını biliyorum ama kendimi buna inandırırsam bazı durumlarda yardımcı olabilir.” diye düşünür.

Kimyasal etkisi olmayan bir ilaç anlık sıkıntıları gerçekten ortadan kaldırdığı için psikolojik açıdan çok etkilidir. Fakat sigara bir ilaç değildir. Önce izleri yaratır sonra onları yok eder ve bir süre sonra bu izleri tam olarak bile yok edemez. Batı toplumundaki bir numaralı ölüm nedeni olduğunu bir tarafa bıraksak bile kendisi hastalık üreten bir şeydir.

Sigara  içmeyenlerin  veya  sigarayı  yıllar  önce bırakmış  kişilerle ilgili  bir  örnek vereyim. Kocasını yitirmiş bir kadını ele alalım. Böyle durumlarda tiryakiler çoğunlukla bütün iyi niyetleriyle bir sigara uzatıp: “İç bir tane, rahatlarsın.” derler.

Kadın sigarayı kabul ederse bağımlı olmadığı ve özlem duymadığı için rahatlamaz. Sigara ancak psikolojik açıdan geçici bir destek olabilir o kadar. Bittiğinde trajedi hâlâ devam etmektedir. Aslında artık durum daha da kötüdür. Çünkü kadın nikotin özlemi duymaya  başlamıştır.  Bu  özleme  dayanmakla  bir  sigara  daha içip  özlemi  gidermek arasında kalır ve kısır döngü ortaya çıkar. Sigara bir an için psikolojik desek sağlamaktan başka bir işe yaramamıştır. Aynı etkiyi avutucu sözler yada bir içki de yaratabilirdi. Sigara içmeyen yada sigarayı bırakmış birçok kişi bu tür durumlar yüzünden sigaraya başlamışlardır.

Yanlış inançlara daha başlangıçta karşı koymak gerekir. Şunu artık aklınıza yerleştirin:  Sigaraya  muhtaç  değilsiniz ve  sigarayı  bir tür  yardım  yada  destek olarak görmeyi sürdürdükçe kendinize eziyet çektirmiş olursunuz. Kendinizi perişan etmeye hiç gerek yok. Sigara, restoranda yenen bir yemeği yada arkadaş toplantılarını çekici bir hale getirmektense bozar. Tiryakilerin restoranlarda zevkten değil zorunluluktan dolayı sigara içtiklerini unutmayın. Bağımlı oldukları için uyuşturucuları olmadan ne yemekten ne de yaşamdan zevk alabilirler.

Kendinizi sigaranın aslında keyif veren bir şey olduğu düşüncesinden arındırın. Birçok tiryaki “Keşke zararsız sigara olsa” diye düşünür. İçinde yalnızca ot olan zararsız sigaralar vardır ama deneyen herkes kısa bir süre sonra vazgeçer. Sigara içmenizin tek nedeninin vücudunuza nikotin sağlamak olduğunu anlayın artık. Nikotin arzunuz yok olduğunda sigaraya fazla gereksinim duymazsınız.

Sizde sigara arzusunu sigara özleminin mi (o boşluk duygusu)  yoksa  çağrışım mekanizmasının mı uyandırdığına aldırmadan varlığını kabul edin. Fiziksel bir ağrı olmadığına  göre  doğru  bir  mantıkla  yola  çıkarsanız  sigara  sorununuz  kalmaz. Sigarasızlığın yarattığı duygudan endişelenmeyin. O kadar kötü değildir, asıl sorun o can atılan ama yasak olan sigarayla yapılan çağrışımlardır.

Bu yüzden bunalıma gireceğinize kendinize şöyle deyin. “Bunun ne olduğunu biliyorum. Nikotin eksikliğinin yarattığı duygudur bu. Tiryakiler bunu yaşam boyu çekerler bağımlılıkları da  bu  yüzden  devam  eder  zaten. Sigara  içmeyenlerin  böyle  bir  sorunu yoktur. Bu sigaranın birçok dezavantajından yalnızca bir tanesidir. Vücudumu bu kötü şeyden tamamen kurtarmam ne güzel değil mi?”

Diğer bir deyişle vücudunuz gelecek üç hafta içinde hafif bir sarsıntı geçirecek ama bu süre içinde bütün yaşamınız boyunca sürecek çok güzel bir şey olacak. İğrenç bir hastalıktan kurtulacaksınız. Bu sigaranın eksikliğini duymaktan zevk bile alacaksınız. Size bir eğlence doğacak.

Olayı heyecanlı bir oyuna dönüştürün. Nikotin canavarına midenizdeki bir tür kurt olarak bakın. Siz onu üç hafta boyunca yemeksiz bırakmaya çalışırken o yaşamını sürdürebilmek için bütün taktikleriyle size sigara içirtmeye çalışacaktır.

Bazen moralinizi  bozmaya  çalışacaktır.  Bazen  hazırlıksız  olacaksınız,  biri  size sigara verecek ve siz belki sigarayı bıraktığınızı unutacaksınız. Unutmazsanız hafif bir özlem duyacaksınız. Bu tür durumlara önceden hazırlanmanız gerekir. Size sigara isteten şey ne  olursa  olsun  buna  bedeninizdeki  küçük  canavarın  neden  olduğunu  ve  bu durumlarda sigara içmemekle canavara bir darbe daha indirdiğinizi düşünün.

Sakın sigarayı unutmaya çalışmayın. Sigarayı “irade yöntemi” ile bırakmaya çalışan tiryakilerin depresyonlara girmelerine neden budur. Bütün gün oturup sigarayı unutmayı beklerler.

Bu uyku tutturamamaya benzer. Düşündükçe uykunuz kaçar.

Ne olursa olsun unutamayacaksınız. İlk birkaç gün küçük canavar size sürekli anımsatacaktır, buna engel olamayacaksınız. Çevrenizde tiryakiler ve sigara reklamları oldukça sigarayı anımsamaya devam edeceksiniz. Sigarayı unutmak zorunda değilsiniz zaten. Kötü değil çok güzel bir şey olmakta.

GÜNDE BİN KEZ DE DÜŞÜNSENİZ TADINI ÇIKARIN. ÖZGÜR OLMANIN NE KADAR GÜZEL OLDUĞUNU KENDİNİZE SÜREKLİ ANIMSATIN. KENDİNİZİ ZEHİRLEMEK ZORUNDA OLMAMANIN MUTLULUĞUNU DÜŞÜNÜN.

Bir süre sonra sigara özlemi eğlenceye dönüşecek ve siz sigaranın aklınızdan ne kadar çabuk çıktığına şaşıracaksınız.

Ne yaparsanız yapın AMA KARARINIZDAN KUŞKU DUYMAYIN. Kuşku duymaya başladığınız an yakınmaya da başlarsınız ve her şey daha kötü olur. Onun yerine o anı yeni bir şevk arayarak değerlendirin. Kuşku duymanızın nedeni bir depresyonsa sizi bu duruma düşürenin sigara olduğunu anımsayın. Bir arkadaşınız sigara uzattığında gururla “Ne mutlu bana ki artık gereksinim duymuyorum” deyin. Buna önce biraz bozulur ama sigarasızlığın sizi etkilemediğini görünce onun da aklı yatmaya başlar.

Sizi bu karara çok önemli nedenlerin ittiğini unutmayın. Bir tek sigaranın size mal olacağı binlerce lirayı düşünün ve kendinize bu korkunç hastalıklardan birine yakalanma riskine girmek isteyip istemediğinizi sorun. Özellikle de bu duygunun yakında geçeceğini ve her dakikanın sizi amacınıza yakınlaştıracağını düşünün.

Bazı tiryakiler yaşamlarının geri kalan bölümünü “otomatik uyarıcıları” tersine çevirerek geçireceklerinden korkarlar. Diğer bir deyişle psikolojik oyunlar yardımıyla kendilerini sigaraya gereksinim duymadıklarına inandırmaları gerektiğini düşünürler. Çok yanlış. İyimser bir kişi şişeyi yarı dolu, kötümser bir kişi yarı boş olarak görür. Sigara durumunda şişe boştur ama tiryaki onun dolu olduğuna inanır. Sigara içmenize gerek olmadığını anladığınız an kısa bir süre sonra bunu kendinize sürekli söylemek zorunda kalmazsınız, çünkü sigaraya gerçekten gerek yoktur. Yaşamınızda en son gereksinim duyduğunuz şey sigaradır, dikkat edin en son yaptığınız şey olmasın.

Arayınız...