Kilo Verme

BİOREZONANS İLE NASIL KİLO VERİLİR: Biorezonans ile kilo verme terapileri temelde sigara bırakmaya benzer. Diyet yapmadan, ek egzersizlere gerek olmadan, doğal süreç içerisinde vücudun yüksek enerji içeren yiyeceklere karşı isteği azaltılır. Ortalama 45 dakika süren seanslar yapılır, çoğunlukla ilk seanstan sonra etkileri görülmeye başlar, iştah azalır. Seanslar arasında birer haftalık süre bulunur. Daha sonra gerek duyulursa ek dengeleme seansı yapılır. Klasik uygulamanın yanı sıra gerekli durumlarda değişen sayıda da seans uygulanabilir, kaç seansın hangi aralıklarla uygulanacağı birlikte belirlenir. Üç hafta kadar sonra da alınan sonuçlar kontrol edilir. 

ZAYIFLAMA KONUSUNDA BİLMENİZ GEREKENLER (Tıklayınız)

YÖNTEM NASIL UYGULANIR: Rahat ve ferah bir ortamda dinlendirici müzik eşliğinde el ve ayaklarınız altın kaplı elektrotlara temas etmiş halde rahat bir koltukta 45-55 dk oturarak seanslarımız yapılmaktadır. Yöntemimiz hızlı kilo verme ve zayıflama için en etkili ve en kolay yoludur.

İşlemin her hangi bir yan etkisi yoktur, kişide bağımlılık ve benzeri bir durum yaratan maddelere karşı uygulanan bir frekans silme yöntemidir. Kilo almanıza neden olan karbonhidrat grubu yiyecekler (pasta, börek, ekmek), şekerli, çikolatalı v.b. yiyeceklerin frekansları QUİTT Biorezonans cihazı ile ters çevrilerek, özel tekniklerle ayna görüntüsü şeklinde geri verilir. Böylece dalga boyları birbirine ters iki frekansın birbirini söndürmesi, nötralize etmesi sağlanır. Sonuçta yemek yeme isteği doğal olarak azalır. Yapılan işleme kısaca gıdalar üzerinden uygulanan bağımlılık terapisi diyebiliriz. Terapilerin metabolizma üzerinde de olumlu etkileri vardır. Metabolizma hızın arttırır, ödemi azaltır. İştahın kapanmasının yanı sıra özellikle göbek, bel çevresinde yağlanma azalır. Şeker düzeyinin düzenlenmesinde, varsa migren veya menapoz etkilerinin azalmasında da yardımcıdır. İkinci haftadan itibaren terapilerin etkiler gözlenir; hafiflemiş, uykular düzelmiş ve vücut ağrıları azalmış hissedilir.

KARBONHİDRATLAR ÜZERİNDEN YAPILAN BİOREZONANS TERAPİLERİ:

Biorezonans zayıflama seansları kişilerin hamur işlerine düşkünlüğünü ve iştahı azaltmanın yanı sıra, gluten intoleransının yarattığı problemlerin çözümünü sağlayarak metabolizmayı destekler. Unlu gıdalar üzerinden yapılan rezonans terapileri halsizlikten, psikolojik problemlere, migren ve geçmeyen baş ağrılarından, kronik bağırsak problemlerine kadar birçok sağlık probleminde belirgin düzelme yaratmaktadır. DİĞER GIDA SİLME TERAPİLERİ: Problemli olduğu düşünülen tüm gıda türleri için Biorezonans terapileri uygulanabilir.

1) Şekerli gıdalar, tatlılar,

2) Çikolata, meyveler (glisemik indeksi yüksek olanlar),

3) Kola, kahve, cips gibi gıdalar,

4) İnek sütü ürünleri (Laktoz intoleransı için),

5) Tuz v.b.

Bunun yanı sıra bağırsakta yaşayan bazı maya ve mantarların aşırı üremesi de bir çok sağlık problemine neden olmaktadır. Biorezonans terapilerinde bu istenmeyen organizmalar için de frekans silme uygulanmaktadır.

REZONANS TERAPİ HEDEFLERİMİZ;

1) Bağımlılık oluşmuş, hızlı ve fazla enerji veren özellikle karbonhidrat grubu besin tüketimi isteğinden kurtulmak.

2) Vücutta depolanmış fazla enerjiyi yani yağ dokusunu azaltmak (zayıflatmak).

3) Metabolizmayı yavaşlatarak süreci zorlaştıran, enerji metabolizma bozuklukları yapan, psikososyal açıdan hedefe gidilmesini engelleyen sağlık durumlarının ortadan kaldırılmasına yönelik kişiye özel çözüm planı oluşturmak ve plana uygun terapiler uygulamak.

4) Bu zorlu süreçte her zaman yanında bulunarak danışanın devamlı desteklenmesi.

Ayrıca kilo verme sürecinde, yağların (trigliseridlerin) erime (yağ asitlerine hidrolizi) sürecinde dolaşıma fazla miktarda salınan serbest yağ asitleri de oksidasyona uğrayarak serbest radikaller dediğimiz vücut için toksik etkili ve zararlı molekülleri üretebileceklerdir. Bu durumla da kilo verme sürecinde bol su içmek çok önemlidir. 

Biorezonans zayıflama seanslarında uygulanan, kişilerde yeme alışkanlıklarını oluşturan metabolizmanın paternleri kırmak ve kişiyi yeni bir beslenme düzenine sokmaktır. Hayat alışkanlıklarını yeni bir yola sokmak olarak da tarif edilebilir. Bu nedenle bağımlılık terapisi olarak değerlendirilir.

İlk seansta standart uygulama ile 45 dakika süren ve metabolizmayı bozan  gıdalara özgü güçlü bir seans uygulanır. Bu gıda bağımlılık protokolünde test edilmiş ve yeme bağımlılığı oluşturan karbonhidrat türleri, nişasta, gluten ve şekerlere karşı bir müdahale yapılır. Böylece insülin metabolizması da sakinleştirilir.

 nişastaları, kompleks olmayan asit karbonhidratları, yani nişasta ve şekerler fruktoz da

dahil olmak üzere, gluten içeren ve buğday ürünlerini, tatlıyı şekeri, pastayı böreği diyelim ki, bunların

üzerinizde yarattığı hem bağımlılık konusunu, hem de toksik yükü silmek, kişiyi aynı sigarada olduğu gibi,

kişilerin yönünü çevirmek ve artık biraz daha farklı bir yeme alışkanlığına doğru yönlendirmektir.